Bundan senelerce önce biri bana hayatta yapacağım tercihler ve yaşam tarzım hakkında önerilerde bulunmuştu.. O dönemde yaptıklarımın haklılığına öylesine inanıyordum ki, o ana kadar hiç düşünmemiştim ben nereye gidiyorum diye… Bana hayatımızdaki seçimlerimizden bahsetti, bunların yaşamımıza neler kattığından ya da neleri alıp götürdüğünden… Yaşım 38 di ve ben nerede olduğumu tam olarak bilmiyordum. Yapmak istediğim çok şey vardı, hayallerim vardı, bir o kadar da hatalarım.. “En zoru insanın kendisi ile yüzleşmesidir” demişti.. Haklıydı.. Zordu… O andan itibaren yeni bir yol çizmeye karar vermiştim. Kolay olmadı öyle değişmek.. Kimi zaman isyan ettim, kimi zaman hüzünlendim… Ama çokça da mutlu oldum..
İnsan bazen olaylara kötü tarafından bakmaya meyilli oluyor. Böyle anlarda sanki dünyada herkes mutlu da bir kendisi mutsuzmuş gibi düşünüp diplerde hissediyor.. Oysa durum hiçte böyle değil… Mutlu olabilmek çokta zor değildi. Doğa Ana’ya sevdalı bu dostumun dediği gibi , önemli olan kendini bilmek, saygı duyacağın işler yapmak ve kendinle barışık olmaktı bunun formülü.
Yaşamanın ne kadar anlamlı olduğunu fark ettim. Kimilerine göre Polyanna oldum, kimilerine göre gezenti, kimilerine göre de gezgin papatya… Herkesi dinledim, herkesin fikirlerine değer verdim ama kendi yolumdan ilerledim..
Gerisi zaten kendiliğinden geldi.. MUTLUYUM J